Çarşamba, Mayıs 17, 2006

Hera'nin Kaleminden/Bekliyorum Öyle Bir Havada Gel ki Vazgeçmek Mümkün Olmasın III






Hayatı 3 yılda ne de çok değişmişti. Okul bittiğinden bu yana. Bir nişanlısı vardı

hayatının koskoca 8 yılını dolduran. İlk onu kaybetmişti, Mezuniyetinin hemen

arkasından.Bir insanı yaşarken kaybetmek çok acı verir. Kalbi çok acımıştı ilk

zamanlarda.Herkes şaşırmıştı; Hera ardından göstermedi üzüntüsünü. Sadece çığlık

çığlığa suistu. Ardından Kedisini kaybetti. Küçücük "Şeker"ini...Hayatının akışı

yavaş yavaş değişiyordu. Her Gün güneş doğar ve her şey yenilenir. Biz bunu istersek

görürüz.Şehir değiştirdi.Sanıyordu ki anıları yerinde bırakınca yer değişince

düzelecek. Daha iyi olacak. Ama olmadı. Ancak 2 yıl sonra anlayacaktı. Kafasında

yaşattığını olayları. O geçmişte yaşıyordu; Oysa her dakika zaman ilerliyordu.

İnsan anı yaşımalıydı.Hayatla ilgili çok değişik deneyimler edindi Hera Burada.

En önemlisi de ayakta durmayı. Artık kendi kendine ayakta durmalı yaşamalıydı.

Çok verimli gelmedi bu yer değişikliği ona. Tutunamadı bu şehirde. Yeni kaçamakları

da oldu bu şehirde. Bir tanesini sevdi onlardan. Ama bitmesi gerektiğini düşünüyordu.

Çünkü Hera ona geç, o Hera'ya erkendi. Yoluna devam etti Hera. Döndü şehrine

tekrar iş aramaya başladı. Yine tüm dengeleri alt üst olmuş. Biraz daha yenilmişti

hayata. karar verdi. Ben " Sevmesini beceremiyorum".Çok mu beklentisi vardı hayattan.

İsyan edecek gücü bile yoktu.Derken yeni bir iş haberi ile yakın bir kasabadaki

lojmana yerleşti.

Ardından Hera her zamanki gibi penceresini dünyaya kapamış, kendisine kasvet veren

iş yerinden kurtulmayı bekliyordu.

Geçen yılbaşında girmişti bu işe. Büyük bir firmaydı

piyasada güvenilirdi ama gel gör kasabanın birindeydi firma. Her şey dengi dengine.

Şehir faresi yaşayabilir mi taşrada?Yeni bir düzen içine girmişti hayatı. Her hafta

sonu dönüyordu şehrine. Her Pazarda lanet okuyordu bu hafta dönmesem o işe diye.Daha

birinci aylarda başlamıştı huzursuzluklar. Daha ilk günlerde anlamıştı bu işin

yazgısını.

Hayatı tümüyle değişmişti bu kasabada. Sanki içine dönmüştü iyice.Hafta içleri

21.00' a kadar işyerinde kalıyordu; erken bitse bile işi eve dönmek

zorundaydı.Gidilecek bir yer yoktu çevrede. Kurduğu yeni düzen aradığı değildi.


Haftasonları çok hızlı geçiyordu. Bilgisayarla arası çok iyi değildi. Sadece

arkadaşlarına mail atıyor, iş başvurusu yapıyordu.
Gerisi bir sonraki bölümde...

Hiç yorum yok: