Cumartesi, Temmuz 08, 2006

ScorpionS

Listen to this track : Still loving you-Scorpions



Time, it needs time
To win back your love again
I will be there, I will be there
Love, only love
Can bring back your love someday
I will be there, I will be there

I'll fight, babe, I'll fight
To win back your love again
I will be there, I will be there
Love, only love
Can break down the wall someday
I will be there, I will be there

If we'd go again
All the way from the start
I would try to change
The things that killed our love
Your pride has built a wall, so strong
That I can't get through
Is there really no chance
To start once again
I'm loving you

Try, baby try
To trust in my love again
I will be there, I will be there
Love, our love
Just shouldn't be thrown away
I will be there, I will be there

If we'd go again
All the way from the start
I would try to change
The things that killed our love
Your pride has built a wall, so strong
That I can't get through
Is there really no chance
To start once again

If we'd go again
All the way from the start
I would try to change
The things that killed our love
Yes, I've hurt your pride, and I know
What you've been through
You should give me a chance
This can't be the end
I'm still loving you
I'm still loving you, I need your love
I'm still loving you

Bir Harmanım Bu akşam ...

Sorum yok; soranım yok
Yolum yok; yordamım yok
Bir çıkmaz sevdadayım
Çekip vuranım yok
Günüm yok; güneşim yok
Uykum yok; düşlerim yok
Kın olmuş susuyorum
Bir tek sırdaşım yok
Çektiğim acıların demindeyim bu akşam
Pişman desen değilim
Bir harmanım bu akşam
Her gecenin sabahı
Her kışın bir baharı
Her şeyin bir zamanı
Benim dermanım yok

Seven Kadın İçin Bir Sone...

Siz ne zaman sevdiyseniz caresizlik vardi
Bir karanlikti basan icinizi askla beraber
Sevince her yeriniz bir humma atesiyle yanardi
Sonra gozlerinizde yas, alninizda ter
Onu severdiniz bilirim ama gidemezdiniz ki
Sizin gibi niceleri sevip gidemediler
Iste umitsiz askinizin sahidi
Dislediginiz yastiklar, kirdiniz kadehler
Ve sizi o keder guzellestirdi o keder
O isyan etmeler Tanri'ya, o icinizdeki kiriklik
O sabahlara dek agladiginiz geceler Butun kadinliginizla askin ustundesiniz artikO icinizdeki firtinalar da gelir gecer
Siz de bir gun dersiniz - sevmek yalanmis meger.

İnsan Bir Kere Ölür ...

Her bulundugum yerde yitiriyorum seni
Yanibasimda oldugun oluyor kimi gun
Ya da ben oluyorum sesizce gozlerinde
Bir yaprak kimildiyor hafiften
Bu sesizlik bir kasirga baslangici
Kukremeye hazirlanisi denizin
Bu, aslanlarin sari, vahsi gozlerindeki olum pariltisi
Bu bir yerde erimek
Apansiz yok olmak belki de
Ve sonra susmak, susmak yuzyillar boyu
Beni unuttugun bir uzak cizgide
Tuvale surdugum boya degil artik
Kirmizi kan rengidir gozlerimin
En karadan daha kara yok
Oysa en beyazdin sen gecelerimde
O bana en yakin renkti tuy gibi
Buram buram sicakligini cizerdim duvarlara
Kokun bir tuhafti cocuksu
Sonra katmerli bir gul gibiydi baygin
Gecenin en koyulastigi o yerde
Duserdi ellerime darmadagin
.Oten bir ishak kusudur simdi
Haber getirir olumlerden, dinle
Yasamak bir manga asker karsimda
Ates etmeyin diyorum
Bir diyecegim var
Gozlerimi baglamayin
Son defa gormek istiyorum insani
Gogu, gunesi, denizleri
Ve bu son olumun olsun diyorum
Bir daha oldurmeyin beni.
Kibritim islak
Sigaram yanmiyor
Ne olur bir ates verin
Bu ilk aldanisim degil
Bu ilk sonusu degil umutlarimin
Ben bu denizin son kiyisiyim
.Bir cam kirildi uzakta
Ta uzakta, icimde bir cam kirildi
Butun siirlerim anlamsiz simdi
Resimler renksiz, sarkilar ruhsuz
Hic bir sey artik avutamaz beni
Bakin, bir cag devriliyor icimde sersefil
Son sair de kirdi son kelemini
Ilk mesaleyi kim yakti bu karanlikta
Kimdi aydinlatan benim zindan gozlerimi
Sevilmek mi
O son artigi en ilkel caglarin
Bir magara duvarindaki en eski resim
Ya sevmek
Hic sonmeden bir omur boyu
O en guzel huy benimsedigim
Yikildikca tutundugum dal bu boslukta
O en insancil gercegim benim
Ben hep boyle yuzyillar boyu sevdim
Caglar boyu
Kopkoyu bir geceydi yasadigim sevince
Ellerimi arardim, bulamazdim cogu gun
Bir saklayan vardi beni
Bir tutan vardi
Sana yaklasamazdim
Anlayamadigim korkular vardi icimde
Hep boyle seninle sensiz kalirdim ben
Bir kivilcim sonerken
Bir yanardag patlardi icimde.
Ko simdi ben yalniz oleyim
Vur ellerimi ekmegimi al
Tiksinir beni kim gorse sensiz
Utanir yalnizligim bana baktikca
Aynalar mi
Hani nerdeler
Kimbilir kac yuzyil oldu kendimi gormeyeli
Adim mi neydi
Besbelli unutmusum
Hadi vur
Hadi oldur
Kurtar beni ezilmekten curumekten
Hadi gel, actim kollarimi
Bir zaman
Olmeye vaktim mi vardi seni sevmekten
Sen buyuyen bir sesizliktin icimde
Beni ben eden en duru irmaktin
En guzeliydin mozaiklerin
Seninle maviydi gokyuzum
Ciceklerim sende yeserirdi
Sen bambaska birevren yaratirdin
Sularimdan Gunesimden ruzgarimdan
Bak! Nasil da her sey degisiverdi apansiz
Simdi bu karanliklarda yapayalniz
Mavi mavi bir resim aglar duvarlarimdan
Ben bir tohumum
Al beni topraga ek yeniden
Neredesin hani ne oldun
Antik bir kadin basi miydin
Yoksa bir deniz miydin eskiden
Yosunlarin kurudu mu oldu mu baliklarin
Hani bir Nefertiti yasamisti eski Misir'da
Yoksa o muydun sen
Hadi, anlat bana neydin
Belki de uzak belirsiz bir noktaydin sen
Oykume girmeseydin
Insan bir kere olur
Her gun olen umutlarimizdir icimizdeki
Paramparca olmus sevgilerdir
Her aldanisYeni bir aldanisa hazirlar bizi
Zamanla renkler degisir
Donuklasir anilar
Silinir ustumuzden
Guzel olan ne varsa
Gorur icindeki butun hayallerin oldugunu
Insan yasarsa.
Ve bir gun insanda olur
Cimen gibi yaprak gibi
Sarsilir yeryuzu yerinden
Devrilen koca bir agactir sanki
Durur atislari yorgun kalbimizin
El, ayak kesilir
Goz olur, dudak olur, kan olur
Susar ta icimizde
Yillardir calan calgi
Butun teller ses vermez olur
Acilar diner
Ve bir gun biter bu cirkin oyun
Perde iner...
UMIT YASAR

ROBINSON CRUSOE

Robinson, my clever Robinson
you don't know how I envy you.
If you could only show me your island,t
here I would find peace of mind.
I'll be the ship, you be the captain.
We can unfurl the sail one morning.
The sea becomes our shadow in the sun.
The journey.
And suddenly we're at our island.
I wish you could be my interpreter,
introduce me to the fish,to wild birds and flowers,
say to them about me: `
He's one of us.'I know how to climb trees.
I can tell a fruit that's ripe.
I can also manage breaking stones,making fires, cooking food.
Robinson, understanding Robinson,
if your island hasn't sunk yet
take me there
before the seaways close.
Cahit Sitki Taranci (1910-56)Translated by Mesut Onen and Richard McKane

Bu Kalp Seni Unutur mu?

yıllar geçse de üstünden, bu kalp seni unutur mu ?
kader gibi istemeden, bu kalp seni unutur mu ?
bir hasretlik yüzün vardı, içinde bir hüzün vardı
söyleyecek sözün vardı,
bu kalp seni unutur mu? bu kalp seni unutur mu, kalbim seni unutur mu?
anlamı yok tüm sözlerin,
sensiz geçen gecelerin
yaşanacak senelerin,
bu kalp seni unutur mu?
bambaşka bir halin vardı,
farketmeden beni sardı
benliğimi benden aldı,
bu kalp seni unutur mu ?
bu kalp seni unutur mu, kalbim seni unutur mu?
bana aşkı veren sendin,
sonra alıp giden sendin
yollarımız ayrı derdin,
bu kalp seni unutur mu ?
oysa düşlerim başkaydı,
birdenbire yarım kaldı yaşanacak çok şey vardı,
bu kalp seni unutur mu ?
bu kalp seni unutur mu, bu kalp seni unutur mu?
her gün akşam yastığımda,
üşüyorum yokluğunda yaşıyorum boşluğunda,
bu kalp seni unutur mu bambaşka bir halin vardı,
farketmeden beni sardı benliğimi benden aldı,
bu kalp seni unutur mu?
bu kalp seni unutur mu?
bu kalp seni unutur mu?

Cuma, Temmuz 07, 2006

- Gelavera -

Koy verdun gittun beni oy
Koy verdun gittun beni
Allahundan bulasun oy
Allahundan bulasun
Kimse almasun seni, Kimse almasun seni
Yine bana kalasun
Sevduğum senin aşkun ciğerlerumi dağlar
Hiçmi düşunmedun sen sevduğun boyle ağlar
Gelavera deresi İki dağun arasi
Yüzundan silinmesun Biçağumun yarasi
Sevduğum senun aşkun ciğerlerumi dağlar
Hiçmi düşunmedun sen sevduğun boyle ağlar
Sen hiç sabahın altısında sevdin mi?..
Bir kaç saat önce soytarılık yaparken; eğlenceden, neşeden edindiğin maskeyi, aylar sonra göz yaşlarınla düşürdün mü?..
Utandın mı kendinden?
Sen hiç doğan bir günde, durmaksızın yağan yağmurdan çekindin mi?..
Ve merak ettin mi, nereye gidiyor bunca göz yaşı, bunca yağmur?..
Yaşanılan ne varsa sıraya giriyordu sanki...
Söküp atsam...
Her neredeyse deşip çıkarsam...
Yoook... Yoook kalsın orda!..
Unutmadan bu telaşı...
Yağan yağmuru...
Birikmiş anıları...
Eve koşmalı...
Sen hiç sabahın altısında kaleme kağıda sarılıp yazdın mı?..
Uykunun en sıcak yerindeyken bir çoğu, belgeledin mi yalnızlığını...
Yürümek geçti mi aklından sokaklarda?..
Yağmur olmak istedin mi?..
Kimse duymayacak nasıl olsa...
Bağıra bağıra ağlamak düştü mü aklına?..
Sen hiç sevdandan tiksindin mi?..
Hayasızca umutlandığın için...
Bittiğini kabullenemediğin için...
Ve lanet ettin mi böylesine bir bahta?..
Sen hiç şükretmenin keyfini ıska geçtin mi?..
Uykuların zehir zıkkım oldu mu?..
Sen hiç.............
Hiç !

...

Alışırım zannettiğim yokluğunda acılanmam
Vazgeçmek zor senin o büyülü tuhaf sıcağından
Dön demeye utanırım zavallı korkularımla
Arkasına saklandığım gururumdan

Geri dön geri dön
Ne olur geri dön
Uzanıp tutuver elimi bir gün
Utanır diyemem ne olur geri dön

Ah olur da bir gün sen de özlersen
Olur da bir gün gözlerimle buluşmayı istersen
Uzanıp tutuver elimi bir gün
Utanır diyemem ne olur geri dön

Her şey bana seni hatırlatır unutmak isterken
Utanırım hep o acılı şarkılarla ağlarken
Bazen bir dost ya da bir çiçekle evime gelirsin
Her şey seni hatırlatır da yeniden

Anlamıyorum !!!

Dedim ya anlamıyorum
Kimin haklı olduğunu
Anlamıyorum bunları düşünmemin gerekliliğini
Anlamıyorum canımın sıkkın oluşunu
Hiçbir şeyi anlamayan, kabul etmeyen bir ifadeyle karşındakilere bakmayı
Hiç kimseye bakmak istememeyi, baksam da gözlerimi kaçırıp, yere bakmayı
Anlamıyorum dinlediğim müziği,
daha önce severek dinlediğim bir müziği sinirlenip kapatmayı,
sonra sessizlikten sıkılıp tekrar açmayı, tekrar kapatmayı
Anlamıyorum saatlerce aynı parçayı dinlemeyi
Sürekli sıkılıp, bunalıp farklı bir şeyler yapmak istemeyi, yeni uğraşlar aramayı
Yapacak yeni şeyler bulup ta bunların saçma şeyler olmasına karar vermemi
Anlamıyorum kendimden bu kadar uzaklaşmamı, kendimi tanıyamayıp hayretle izlemeyi
Aynanın karşısına geçip saatlerce kendimle göz göze gelmemi
Anlamıyorum cadde kenarına oturup gelene geçene bakıp, hiç kimsede hoşlanılacak bir yan bulamamamı
Anlamıyorum bir satır yazı bile okuyamamamı, karaladığım saçma sapan şekilleri neden yaptığımı, aslında ne demek istediğimi
Hiçbir şeyi beğenmeyişimi
Her zaman yaptığım, sıklıkla yaptığım davranışları gereksiz bulmayı
Durup dururken gözlerimin doluşunu
Kalabalıktan, her şeyden uzaklaşmak isteyişimi
Aklıma takıp ta hiçbir işe bakamamayı,
nefes alamayışımı
Camın kenarına oturup saatlerce en uzağa bakmayı
Kimseyle görüşmemek isteyişimi, mecburi görüşmelerde “canın mı sıkkın” denmesini
Yatıp uyumak istemeyi. Uyuma kararı alıp ta düşünmekten uykumun kaçmasını, uyuyamamayı
Anlamıyorum bu susmaları, yalnız kalmak isteyişimi
Sabrımı anlamıyorum bazen….
Çözüm arayıp ta bulamamamı, sinirlenip bir halt yememi
Anlamıyorum
En ihtiyacım olduğu zaman beni kimsenin aramamasını
Kimsenin sesini duymak istemediğimde özellikle sevmediklerimin bana ulaşma çabasını
Bir noktaya odaklanıp saatlerce oraya bakmayı
Aslında oraya bakmadığımı daha doğrusu orayı görmediğimi
Ve bu kadar süreyi bakıp ta görmediğim noktaya ayırmamı
Boşa vakit geçirmemi bazen . . .

:: Aziz Nesin ::

Dar Dünya

Yüreğim gövdeme sığmıyor
Gövdem odama
Odam evime sığmıyor
Evim dünyaya
Dünyam evrene sığmıyor
Patlayacağım

Acımın acısından susmuşum
Ki suskunluğum göklere sığmıyor
Böyle bir acıyı kimlere nasıl anlatacağım
Gönül dar geliyor sevgime
Kafam beynime
Ah şakaklarım
Çatlayacağım
Anladım artık anladım
Kimselere anlatamayacağım



Insufficient World

My heart doesn't fit into my body
My body into my room
My room doesn't fit into my house
My house into the world
My world doesn't fit into the universe
I will explode

The pain of my grief made me silent
My silence doesn't fit into the skies
How can I tell such a pain to anyone
My love doesn't fit into my heart
My brain into my head
Ah, my temples
I am about to crack
I understand now, I understand
I won't be able to tell anyone



Boşuna

Sen yoksun
Boşuna yağıyor yağmur
Birlikte ıslanamayacağız ki...
Boşuna bu nehir
Çırpınıp pırpırlanması...
Kıyısında oturup seyredemeyeceğiz ki...
Uzar uzar gider
Boşuna yorulur yollar
Birlikte yürüyemeyeceğiz ki...
Özlemler de ayrılıklar da boşuna
Öyle uzaklardayız
Birlikte ağlayamayacağız ki...
Seviyorum seni boşuna
Boşuna yaşıyorum
Yaşamı bölüşemeyeceğiz ki...




In Vain

You are not here
It's raining in vain,
We won't be able to soak together...
This river is in vain,
Its struggle and flutter...
We won't be able to sit by it and watch together...
The roads go on and on
They get tired in vain
We won't be able to walk together...
Yearning and separation are in vain
We are far from each other
We won't be able to cry together...
I love you in vain
I live in vain
We won't be able to share life together...

Perşembe, Temmuz 06, 2006

---

Uzaklarda bir düş kur
Yapayalnız bir gülüş ol
O gülüşlerden bir ev kur
Delilenme git gelme dur
O zamansız zamanlarda
Eğri büğrü sevdalarda
Büküle büküle kıvrılan
İnanılmaz tutkularla
Yalan yanlış aynalarda
Baştan kara çıkmazlarda
Sürgün gibi masallarda
Yalan yanlış aynalarda
Baştan kara çıkmazlarda
Sürgün gibi masallarda
Sürgün gibi masallarda
Sürgün gibi masallarda
Dışı akşam içi gündüz
Yüzü bahar içinde güz
Gölgelerde gizli giz
Gölgelerde gizliyiz
Uzaklarda bir düş kur
Yapayalnız bir gülüş ol
O gülüşlerden bir ev kur
Delilenme git gelme dur
Yalan yanlış aynalarda
Baştan kara çıkmazlarda
Sürgün gibi masallarda
Yalan yanlış aynalarda
Baştan kara çıkmazlarda
Sürgün gibi masallarda
Sürgün gibi masallarda
Sürgün gibi masallarda

Hoşgeldin...

Hoşgeldin kadınım hoşgeldin
Ayağını bastın odama
Kırk yıllık beton
Çayır çimen şimdi
Hoşgeldin kadınım hoşgeldin
Güldün...
Güller açıldı
Penceremin demirlerinde
Ağladın...
Avuçlarıma döküldü İnciler
Gönlüm gibi zengin
Hürriyet gibi aydınlık
Oldu odam
Hoşgeldin kadınım hoşgeldin
Hoşgeldin kadınım hoşgeldin

photo blog

 
 
 
  Posted by Picasa

Sen Bilirsin ....

Sana nasıl muhtacım, anlatsam gelir misin?

Anlatayım bir dinle yinede sen bilirsin..

Sahillere dalgalar, dalgalara rüzgarlar,

rüzgarlara bulutlar muhtaç

Ben sana muhtacım, ben sana susamışım,

yinede sen bilirsin..

Yinede sen bilirsin

Şöyle bir düşün sevgilim, senin için ben neyim?

Benim için herşeysin, yinede sen bilirsin..

Bulutlara yağmurlar, yağmurlara topraklar,

topraklara ağaçlar muhtaç

Ben sana muhtacım, ben sana susamışım,

yinede sen bilirsin..

Yinede sen bilirsin

Gel de yaşansın şarkılar, uzak olsun uzaklıklar

Yalnız kalsın yalnızlıklar, yinede sen bilirsin..

Ağaçlara çiçekler, çiçeklere mevsimler,

mevsimlere zamanlar muhtaç

Ben sana muhtacım, ben sana susamışım,

yinede sen bilirsin..

Yinede sen bilirsin

Sahillere dalgalar, dalgalara rüzgarlar,

rüzgarlara bulutlar muhtaç

Bulutlara yağmurlar, yağmurlara topraklar,

topraklara ağaçlar muhtaç

Ağaçlara çiçekler, çiçeklere mevsimler,

mevsimlere zamanlar muhtaç

Ben sana muhtacım, ben sana susamışım,

yinede sen bilirsin..

Yinede sen bilirsin

Ben sana muhtacım, ben sana susamışım,

yinede sen bilirsin..
Sen bilirsin

Ben Değilim...

yıllardan sonra bu akşam ilk defa

anılar içinde başbaşayız seninle

yıllanmış mektuplar sararmış resimler

hepsi de birer birer gözyaşlarım gibiler

dokunmayın bu akşam gözyaşıyla doluyum

artık resimlerde kalmış bir sevdanın kuluyum

hayır... ben değilim ben olamam yanındaki

hayır... ben değilim yanıbaşındaki

böylesine dopdoluyken bugün gözlerim

nasıl da gülmüşüm şu resimlerdeki gibi

hayır... ben değilim ben olamam yanındaki

hayır... ben değilim yanıbaşındaki

böylesine dopdoluyken bugün gözlerim

nasıl da gülmüşüm şu resimlerdeki gibi

ıçimden geliyor, herşeyi yakıp yıkmak

ne bir mektup, ne bir resim hiçbirşey bırakmamak

bu akşam sana ait ne varsa yakacağım

anılarla beraber ben de yok olacağım

hayır... ben değilim ben olamam yanındaki

hayır... ben değilim yanıbaşındaki

böylesine dopdoluyken bugün gözlerim

nasıl da gülmüşüm şu resimlerdeki gibi

hayır... ben değilim ben olamam yanındaki

hayır... ben değilim yanıbaşındaki

böylesine dopdoluyken bugün gözlerim

nasıl da gülmüşüm şu resimlerdeki gibi..

Salı, Temmuz 04, 2006

İLHAN-I AŞK...

Hangimiz senli benli hangimiz sizli bizli
Bir koridor esrarengiz yaşıyoruz gizli gizli
Hangimiz yapayalnız hangimiz çoluk çocuk
Hangimizin bakışları daha sıcak, daha soğuk

Hangimiz uyuyoruz hangimiz duyuyoruz
Deniz derin, gökler mavi hangimiz uçuyoruz
Hangimiz arıyoruz hangimiz sarıyoruz
Hayat bir yol ve bir ışık hangimiz kalıyoruz

Hangimiz veriyoruz hangimiz seviyoruz
Bir koridor sonu baştan hangimiz giriyoruz
Ve hangi söz daha doğru hangi göz daha içten
Hangi üzüm daha tatlı daha buruk sevgimizden
Ve hangi söz daha doğru hangi göz daha içten
Hangi üzüm daha tatlı daha buruk sevgimizden

Bahar çiçeklerini sunar gözünün bahçelerine
Yaz sıcak bir dokunuştur vücuduna
Güz gelir dünya buruşur mu ne
Karlar yağar başına kışın

Zaman geç olmasın
Başlamadan ötmeye gece kuşları
Ses ver gündüz gözüyle
Çünkü ben sana herşeyi sunuyorum

Dört mevsimi ve bilmediklerini
Dışarı çık sana çarpılıp sana bölünen
Parçalarımı bulacaksın çiçek tozlarında
Dokularına sineceğim sımsıcak

Ayağının altında kıtırdayan yaprak benim
Ve başının üstünde direniyorum düşmemek için
Sana ben herşeyi sunuyorum
Bilmediğin diyarlarda tanıdık dostların var

Onlardan selam getiriyorum
Kaçırdığın kuşun kanadındayım
Ve bilmeden ne olduğumu
Kafese kapatmaya çalıştığın
Sana ben herşeyi sunuyorum
Tüm zamansızlıkları içinde sevginin
Sana "İlhan-ı Aşk" ediyorum
 

Elbet bir gün buluşacağız

Bu böyle yarım kalmayacak

İkimizin de saçları ak

Öyle durup bakışacağız


Belki bir deniz kenarında

El ele maziyi konuşacağız

Benim içimde yanan ateş var

Sevgilim ne zaman buluşacağız Posted by Picasa

Belki...

Gizlice buluştuk seninle
Bilmedi bilmedi kimse
Gizlice ayrıldık seninle
Duymadı duymadı kimse
Bilinmez nerde nasıl
Başka yerlerde buluruz birbirimizi
Aynı zamanlarda

Belki bir başka yüzde
Belki bir başka seste
Seni yaşarım
Belki bir başka tende

Belki bir eski şarkı
Belki de hoş bir koku esintide
Hatırlarım seni bir başka yerde
 


Kadehinde zehir olsa ben icerim bana getir

Dudaklarin muhur olsa ben acarim bana getir

Agladigin geceleri kalbindeki acilari

Cekinmeden bana getir sen tukenme beni bitir

Ask baginin gulu ol da dikenini bana batir

Bakma canim yandigima sorma benim halim nedir Posted by Picasa

Olanlar Olmuş

Giderken bıraktığım

Asmalar üzüm olmuş

Yerlerde bütün kollar

Bütün bağlar bozulmuş

Ben mi geç kaldım?

Yoksa mevsimler mi soğumuş?

Görmeyeli buralara

Olanlar olmuş......



Giderken bıraktığım

Gökyüzü toprak olmuş

Yıldızlar çakıltaşı

Güneş bir yaprak olmuş

Ben mi yaşlandım?

Yoksa dünya mı alt-üst olmuş?

Görmeyeli buralara

Olanlar olmuş......



Kalsaydın

Yokluğunla yokolmazdı

Bu şehir...

Kaçmakla mutluluklar

Bulunmuyor bunu bil...

Yaprak kıpırdamıyor

Yüreğim öyle susmuş

Sana... bana... sevgimize

Olanlar olmuş......



Giderken bıraktığım

Gülüşler bakış olmuş

Kahkahalar buralarda

Özlenen yakış olmuş

Ben mi gülmüyorum tanrım?

İnsanlar mı somurtmuş

Görmeyeli buralara

Olanlar olmuş......

Dario Moreno'dan Deniz ve Mehtap

Deniz ve mehtap sordular seni neredesin

Nasıl derim ki gitti bırakıp burda beni

Anladılar ki aşkımız bitti


Alay ettiler benle hep sen oldun bunlara bak sebep

Mehtap dedi gördüm ah onu belinde erkek kolu

Deniz güldü halime bir avug su verdi elime

Biterse gözyaşın al dedi doldur tekrar yerine

C
Rüzgar ve martı sordular seni neredesin

Nasıl derimki gitti bırakıp gitti beni

Anladılar ki aşkımız bitti

Alay ettiler benle hep sen oldun bunlara bak sebep

Martı dedi gördüm ah onu belinde erkek kolu

Rüzgar güldü halime dedi gidelim düş önüme

Bırakıp gittiyse o seni unut gitsin sen onu

Profession Jokes...

A doctor and a lawyer were attending a cocktail party when the doctor was approached by a man who asked advice on how to handle his ulcer. The doctor mumbled some medical advice, then turned to the lawyer and asked, "How do you handle the situation when you are asked for advice during a social function?"
"Just send an account for such advice" replied the lawyer.
On the next morning the doctor arrived at his surgery and issued the ulcer-stricken man a $50 account. That afternoon he received a $100 account from the lawyer.
A dog ran into a butcher shop and grabbed a roast off the counter. Fortunately, the butcher recognized the dog as belonging to a neighbor of his. The neighbor happened to be a lawyer.
Incensed at the theft, the butcher called up his neighbor and said, "Hey, if your dog stole a roast from my butcher shop, would you be liable for the cost of the meat?" The lawyer replied, "Of course, how much was the roast?" "$7.98."
A few days later the butcher received a check in the mail for $7.98. Attached to it was an invoice that read: Legal Consultation Service: $150 .
A new client had just come in to see a famous lawyer."Can you tell me how much you charge?", said the client. "Of course", the lawyer replied, "I charge $200 to answer three questions!""Well that's a bit steep, isn't it?""Yes it is", said the lawyer, "And what's your third question?"
"I'm beginning to think that my lawyer is too interested in making money.""Why do you say that?""Listen to this from his bill: 'For waking up at night and thinking about your case: $25'."
The lawyer's son wanted to follow in his father's footsteps, so he went to law school. He graduated with honors, and then went home to join his father's firm. At the end of his first day at work he rushed into his father's office, and said, "Father, father, in one day I broke the accident case that you've been working on for ten years!"
His father responded: "You idiot, we could live on the funding of that case for another ten years!"
A lawyer, who was talking to his son about entering college, said, "Now got into your head that you want to be a doctor instead of a lawyer?""Well, dad," answered the son, "did you ever hear anybody get up in a croud and shout frantically, 'Is there a lawyer in the house?' "
What's the difference between a good lawyer and a bad lawyer?
A bad lawyer can let a case drag out for several years. A good lawyer can make it last even longer.
A Mexican bandit made a specialty of crossing the Rio Grande from time to time and robbing banks in Texas. Finally, a reward was offered for his capture, and an enterprising Texas ranger decided to track him down.
After a lengthy search, he traced the bandit to his favorite cantina, snuck up behind him, put his trusty six-shooter to the bandit's head, and said, "You're under arrest. Tell me where you hid the loot or I'll blow your brains out."
But the bandit didn't speak English, and the Ranger didn't speak Spanish. Fortunately, a bilingual lawyer was in the saloon and translated the Ranger's message. The terrified bandit blurted out, in Spanish, that the loot was buried under the oak tree in back of the cantina.
"What did he say?" asked the Ranger.
The lawyer answered, "He said 'Get lost, you turkey. You wouldn't dare shoot me.'"
A lawyer opened the door of his BMW, when suddenly a car came along and hit the door, ripping it off completely. When the police arrived at the scene, the lawyer was complaining bitterly about the damage to his precious BMW.
"Officer, look what they've done to my Beeeemer!!!", he whined.
"You lawyers are so materialistic, you make me sick!!!" retorted the officer, "You're so worried about your stupid BMW, that you didn't even notice that your left arm was ripped off!!!"
"Oh my gaaad....", replied the lawyer, finally noticing the bloody left shoulder where his arm once was, "Where's my Rolex???!!!!!"
An airliner was having engine trouble, and the pilot instructed the cabin crew to have the passengers take their seats and get prepared for an emergency landing.
A few minutes later, the pilot asked the flight attendants if everyone was buckled in and ready.
"All set back here, Captain," came the reply, "except one lawyer who is still going around passing out business cards."
The professor of a contract law class asked one of his better students, "If you were to give someone an orange, how would you go about it?"The student replied, "Here's an orange."The professor was outraged. "No! No! Think like a lawyer!"
The student then replied, "Okay. I'd tell him `I hereby give and convey to you all and singular, my estate and interests, rights, claim, title, claim and advantages of and in, said orange, together with all its rind, juice, pulp, and seeds, and all rights and advantages with full power to bite, cut, freeze and otherwise eat, the same, or give the same away with and without the pulp, juice, rind and seeds, anything herein before or hereinafter or in any deed, or deeds, instruments of whatever nature or kind whatsoever to the contrary in anywise notwithstanding...'"
When the man in the street says: "If it ain't broke, don't fix it," the lawyer writes:"Insofar as manifestations of functional deficiencies are agreed by any and all concerned parties to be imperceivable, and are so stipulated, it is incumbent upon said heretofore mentioned parties to exercise the deferment of otherwise pertinent maintenance procedures."
In the USA, everything that is not prohibited by law is permitted. In Germany, everything that is not permitted by law is prohibited. In Russia, everything is prohibited, even if permitted by law. In France, everything is permitted, even if prohibited by law. In Switzerland, everything that is not prohibited by law is obligatory.
A junior partner in a firm was sent to a far-away state to represent a long-term client accused of robbery. After days of trial, the case was won, the client acquitted and released. Excited about his success, the attorney telegraphed the firm: "Justice prevailed."The senior partner replied in haste: "Appeal immediately."
A witness to an automobile accident was testifying. The lawyer asked him, "Did you actually see the accident?"The witness: "Yes, sir."
The lawyer: "How far away were you when the accident happened?"The witness: "Thirty-one feet, six and one quarter inches."
The lawyer (thinking he'd trap the witness): "Well, sir, will you tell the jury how you knew it was exactly that distance?"The witness: "Because when the accident happened I took out a tape and measured it. I knew some annoying lawyer would ask me that question."
A woman and her little girl were visitng the grave of the little girl's grandmother. On their way through the cemetery back to the car, the little girl asked, "Mommy, do they ever bury two people in the same grave?"
"Of course not, dear." replied the mother, "Why would you think that?"
"The tombstone back there said 'Here lies a lawyer and an honest man.'"
An old man was on his death bed. He wanted badly to take some of his money with him. He called his priest, his doctor and his lawyer to his bedside. "Here's $30,000 cash to be held by each of you. I trust you to put this in my coffin when I die so I can take all my money with me."
At the funeral, each man put an envelope in the coffin. Riding away in a limousine, the priest suddenly broke into tears and confessed, "I had only put $20,000 into the envelope because I needed $10,000 for a new baptistery."
"Well, since we're confiding in each other," said the doctor, "I only put $10,000 in the envelope because we needed a new machine at the hospital which cost $20,000."
The lawyer was aghast. "I'm ashamed of both of you," he exclaimed. "I want it known that when I put my envelope in that coffin, it held my personal check for the full $30,000."
An engineer dies and reports to hell. Pretty soon, the engineer gets dissatisfied with the level of comfort in hell, and starts designing and building improvements. After a while, they've got air conditioning and flush toilets and escalators, and the engineer is a pretty popular guy.
One day God calls Satan up on the telephone and says with a sneer, "So, how's it going down there in hell?"
Satan replies, "Hey things are going great. We've got air conditioning and flush toilets and escalators, and there's no telling what this engineer is going to come up with next." God replies, "What??? You've got an engineer? That's a mistake -- he should never have gotten down there; send him up here."
Satan says, "No way. I like having an engineer on the staff, and I'm keeping him."
God says, "Send him back up here or I'll sue."
Satan laughs uproariously and answers, "Yeah, right. And just where are you going to get a lawyer?"
A man died and was taken to his place of eternal torment by the devil. As he passed sulfurous pits and shrieking sinners, he saw a man he recognized as a lawyer snuggling up to a beautiful woman.
"That's unfair !" he cried. "I have to roast for all eternity, and that lawyer gets to spend it with a beautiful woman."
"Shut up!" barked the devil, jabbing him with his pitchfork. "Who are you to question that woman's punishment?"
A defending attorney was cross examining a coroner. The attorney asked, "Before you signed the death certificate had you taken the man's pulse?""No," the coroner replied.
The attorney then asked, "Did you listen for a heart beat?"The coroner said, "No."
"Did you check for breathing?", asked the attorney.Again the coroner replied, "No."
The attorney asked, "So when you signed the death certificate you had not taken any steps to make sure the man was dead, had you?"The coroner, now tired of the brow beating said, "Well, let me put it this way. The man's brain was sitting in a jar on my desk, but for all I know he could be out there practicing law somewhere."

...

Senden uzakta hep birşeyler eksik
Gönlümde derman yok inan bir nefeslik
Ne bir avuntu ne de biraz ümit
Ne yaptın bana nedir bu sessizlik
İçimde birşey acıyor sen gelince aklıma herşeyim

Yerine sevemem
Yerine sevemem
Razıyım yapayalnız tükensin yıllarım
Ama yerine sevemem
Yerine sevemem
Olmuyor, denedim
Yine de yerine sevemedim herşeyim

Senin için burdayım



Dışarda yağmur yağıyor

Sokaklar boş ve sessiz

Elimde kadehin var

İçemiyorum sensiz



Gecelerin ötesinden

Ah çıkıpta gelsen

Sana tutsak korkulardan

Beni bir kurtarabilsen



Senin için burdayım

İnan canım senin için

Yokluğundan çıldırsam da

Değer canım senin için

...lanet olsuN



Şimdi çok yanlız sensiz yatağım

Doymadım sana acıyor canım

Seni ah seni arıyorum

Öyle pişmanımki ahın ömrüme

Ağıtın gönlüme

Ders olsun lanet olsun

Her şeyim sendin degerini bilemedim

Ah burda olsan neler nelervermezdim

Seni ah seni arıyorum

Öyle pişmanımki ahın ömrüme

Ağıtın gönlüme

Ders olsun lanet olsun

ELVEDA MEYHANECİ



ELVEDA MEYHANECİ ARTIK KALAMIYORUM

BİR BAŞKAYIM BU AKŞAM SARHOŞ OLAMIYORUM



AYNI KADEH AYNI MEY BİR TAT ALAMIYORUM

ALLAHIM BU NASIL ŞEY SARHOŞ OLAMIYORUM



NE YERDE NE GÖKTEYİM BİR GARİP SEHERDEYİM

AŞIK MIYIM BEN NEYİM SARHOŞ OLAMIYORUM



AYNI KADEH AYNI MEY BİR TAT ALAMIYORUM

ALLAHIM BU NASIL ŞEY SARHOŞ OLAMIYORUM

Haydi Sil Gözlerini...

Hep bir ümit uğruna yaşıyoruz hepimiz
Mutluluğun ardından koşuyoruz hepimiz
Kimi pulda parada aşkı arar kimimiz
Düşünür kara kara ağlar çaresiz
Ağlama arkadaş ağlama aşk için
Şu kısacık hayatta bu yaşlar niçin
Ağlama arkadaş ağlama aşk için
Bu günler geri gelmez gider gençliğin
Boşver boşver arkadaş başka bulursun
Bütün kalbin sevinçle neşeyle dolsun
En kötü günlerimiz hep böyle olsun
Mutluluklar bizimle elem yok olsun
Boşver boşver arkadaş başka bulursun
Bütün kalbin sevinçle neşeyle dolsun
En kötü günlerimiz hep böyle olsun
Mutluluklar bizimle elem yok olsun
Kapılma hayallere bir gün dönecek diye
Haydi sil gözlerini bakma maziye
Sakın kanma bir daha kanma tatlı sözlere
Bu ders olsun sizlere yaşlı gözlere
Ağlama arkadaş ağlama aşk için
Şu kısacık hayatta bu yaşlar niçin
Ağlama arkadaş ağlama aşk için
Bu günler geri gelmez gider gençliğin
Boşver boşver arkadaş başka bulursun
Bütün kalbin sevinçle neşeyle dolsun
En kötü günlerimiz hep böyle olsun
Mutluluklar bizimle elem yok olsun
Boşver boşver arkadaş başka bulursun
Bütün kalbin sevinçle neşeyle dolsun
En kötü günlerimiz hep böyle olsun
Mutluluklar bizimle elem yok olsun

SENSİZ DE YAŞANIYOR ....

Sabahın bu saatinde ders çalışmak yerine ben netteyim , blog düzenleyip
şarkı dinliyorum.
İlhan İrem şarkıları bu şarkılar zamanımızın en iyi aşk şarkıları ...
Bir insan nasıl kelimeleri bu denli ritmik ve capcanlı birleştirir
diyorsunuz, bir de 1960 dönemi Almanyadaki Türk işçi diasporasına
özgü palmiyeli gömlek giyip altın kolye takmasa :)
Seslendiren: İlhan İrem
Gittiğin gün hayat bitti sanmıştım
Gittiğin gün ölümü yaşamıştım
Gittiğin gün zaman durdu sanmıştım
Meğerse ben yanılmışım
İşte hayat yine akıp gidiyor
İşte hayat sensiz de yaşanıyor
İşte hayat böyledir deniyor
Zaman herşeyi siliyor
İşte hayat yine akıp gidiyor
İşte hayat sensiz de yaşanıyor
İşte hayat böyledir deniyor
Zaman herşeyi siliyor
Öyle uzak şimdi bana, yaşadığım hatıralar
Bir bulanık film sanki, senle dolu dakikalar
Bak yinede zaman zaman, düşünürsem gözlerini
Heryanımı anlatılmaz, yemyeşil bir sızı kaplar
Bence artık sen sönmüş bir güneşsin
Bence artık sen yankısız bir sessin
Bence artık soluksuz bir nefessin
Bence artık herkes gibisin
İşte hayat yine akıp gidiyor
İşte hayat sensiz de yaşanıyor
İşte hayat böyledir deniyor
Zaman herşeyi siliyor
İşte hayat yine akıp gidiyor
İşte hayat sensiz de yaşanıyor
İşte hayat böyledir deniyor
Zaman herşeyi siliyor
Öyle uzak şimdi bana, yaşadığım hatıralar
Bir bulanık resim sanki, senle dolu dakikalar
Bak yinede zaman zaman, düşünürsem gözlerini
Heryanımı anlatılmaz, yemyeşil bir sızı kaplar
İşte hayat yine akıp gidiyor
İşte hayat sensiz de yaşanıyor
İşte hayat böyledir deniyor
Zaman herşeyi siliyor
İşte hayat yine akıp gidiyor
İşte hayat sensiz de yaşanıyor
İşte hayat böyledir deniyor
Zaman herşeyi siliyor
Siliyor.... Silmiyor....
Siliyor.... Silmiyor....
Siliyor.... Silmiyor....
Son Selam / Sensizde Yaşanıyor
1977 (Yavuz) 1583

Pazartesi, Temmuz 03, 2006

SENSİZ OLMAZ...

Bu sabah yalnız uyandım
Sensiz olmaz, sensiz olmaz
Tanıdık kokular yok
Sensiz olmaz
Kahvaltım anlamsızdı
Sensiz olmaz, sensiz olmaz
İlk sigaram bile tatsızdı
Sensiz olmaz
Anlaşılan alışmışım
Sensiz olmaz, sensiz olmaz
Bir verdiysem iki almışım
Sensiz olmaz
Aşk bir dengesizlik işi
Sensiz olmaz, sensiz olmaz
Dengeye dönüşen bir sevgi
Sensiz olmaz
Yine kendi kendime sormadan duramadım
Niye seni böyle istiyorum diye bulamadım
Yalnızlık zor, sokaklar çıkmaz
Sensiz olmaz, sensiz olmaz
Hep tekdüze, herşey dümdüz
Sensiz olmaz Anlamak çözmeye yetmez
Sensiz olmaz, sensiz olmaz
Biraz telaşlı, huzursuz Sensiz olmaz
Yine kendi kendime sormadan duramadım
Niye seni böyle istiyorum diye bulamadım
Gece gelmiş, yatağım boş
Sensiz olmaz, sensiz olmaz
Sen uzaktasın, ben uzanmış
Sensiz olmaz
Anlamak çözmeye yetmez
Sensiz olmaz, sensiz olmaz
Biraz telaşlı, biraz huzursuz
Sensiz olmaz
Yine kendi kendime sormadan duramadım
Niye seni böyle istiyorum diye bulamadım