Cumartesi, Ekim 21, 2006

Ömer Hayyam Rubaileri

navid tabrizi:Miniatur
Ey özünün sırlarına akıl ermeyen;
Suçumuza, duamıza önem vermeyen;
Günahtan sarhoştum, ama dilekten ayık;
Umudumu rahmetine bağlamışım ben.

Büyükse de isyanım, kötülüklerim,
Yüce Allah’dan umut kesmiş değilim;
Bugün sarhoş ve harap ölsem de yarın
Rahmete kavuşur elbet kemiklerim.

Allah’ım bir geçim kapısı açıver bana;
Kimseye minnetsiz yaşamak yeter bana;
Şarap içir, öyle kendimden geçir ki beni
Haberim olmasın gelen dertten başıma.

Rahmetin var, günah işlemekten korkmam;
Azığım senden, yolda çaresiz kalmam;
Mahşerde lutfunla ak pak olursa yüzüm
Defterim kara yazılmış olsun, aldırmam.

Derde gama yatkın yüreğime acı;
Bu tutsak cana, garip gönlüme acı;
Bağışla meyhaneye giden ayağımı,
Kızıl kadehi tutan elime acı.

Akıl bu kadehi övdükçe över;
Alnından sevgiyle öptükçe öper;
Zaman Usta’ysa bu canım nesneyi
Hem yapar hem kırıp bin parça eder.

Ey zaman, bilmez misin ettiğin kötülükleri?
Sana düşer azapların, tövbelerin beteri.
Alçakları besler, yoksulları ezer durursun:
Ya bunak bir ihtiyarsın, ya da eşeğin biri.

Her sabah yeni bir gün doğarken,
Bir gün de eksilir ömürden;
Her şafak bir hırsız gibidir
Elinde bir fenerle gelen.

Dünya dediğin bir bakışımızdır bizim;
Ceyhun nehri kanlı göz yaşımızdır bizim;
Cehennem, boşuna dert çektiğimiz günler,
Cennetse gün ettiğimiz günlerdir bizim.

Yaşamanın sırlarını bileydin
Ölümün sırlarını da çözerdin;
Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok:
Yarın, akılsız, neyi bileceksin?

İçin temiz olmadıksan sonra
Hacı hoca olmuşsun, kaç para!
Hırka, tespih, post, seccade güzel;
Ama Tanrı kanar mı bunlara?





buradan devam edin...

Cuma, Ekim 20, 2006

Larry Ellison (Oracle) at Yale !!

Lawrence Joseph Ellison (born August 17, 1944) is the co-founder and CEO of Oracle Corporation, a major database software company.

Lawrence Joseph Ellison: Oracle biigisayar ve yazılımlarının sahibi olan Ellison, Servetinin toplamı ise 19.5 milyar dolar.



Larry Ellison'un yale üniversitesinde yaptığı
Mezuniyet konuşması :

"Yale Üniversitesi mezunları, daha önce böyle
bir giriş görmediğiniz için
özür dilerim ama benim için bir şey yapmanızı istiyorum.
Lütfen, etrafınıza iyi bir bakın.
Solunuzdaki sınıf arkadaşınıza bir bakın. Sonra
sağınızdaki sınıf arkadaşınıza bir bakın.
Ve şimdi şunu aklınıza koyun:
Bundan beş yıl sonra, on yıl sonra, hatta otuz
yıl sonra, solunuzdaki kişi
hiçbir şeyi başaramamış olacak. Sağınızdaki kişi
de aslında hiçbir şey başaramamış olacak.
Ve siz, ortadaki? Ne bekliyorsunuz? Siz de
başaramayacaksınız.
Başaramayacaksınız.
Aslında bugün şöyle bir etrafıma baktığımda
parlak gelecek için yüzlerce
umut ışığı göremiyorum. Yüzlerce değişik
endüstride liderliği
ele alacak kişiler de göremiyorum. Görebildiğim
tek şey, geleceği başarısızlıktan başka bir şey olmayacak yüzlerce
insan. O kadar. Sinirlendiniz. Bu anlaşılabilir bir şey.
Ben, Lawrence 'Larry' Ellison üniversite terk,
kim oluyorum ve bu yetkiyi
nerden alıyorum ki, ülkenin en prestijli
yükseköğrenim kurumunun bu yılki
mezunlarına böyle şeyler söyleyebiliyorum?
Bu yetkiyi nereden aldığımı söyleyeyim:
Çünkü ben, Lawrence 'Larry' Ellison, üniversite
terk ve dünyanın en zengin
ikinci adamıyım. Siz değilsiniz.
Çünkü Bill Gates, o da üniversite terk ve
dünyanın -şimdilik- en zengin adamı. Siz değilsiniz.
Çünkü Paul Allen, o da üniversite terk ve
dünyanın en zengin üçüncü adamı.
Siz değilsiniz.
Başka örnekler de var. Mesela Michael Dell, o
listede 9 numara ve yukarı doğru hızla tırmanıyor, o da üniversite terk. Ve
siz o listede hâlâ yoksunuz.
Hımmm... Şimdi çok kızdınız. Bu da anlaşılabilir.
O halde biraz da egolarınızı okşamama izin verin.
Pek çoğunuz burada dört ya da beş yıl eğitim
gördünüz. Önünüzdeki yıllar
için epey iyi bir eğitim aldınız, bilmeniz gereken pek çok
şeyi öğrendiniz. İyi çalışma alışkanlıkları
edindiniz. Burada size o
önünüzdeki yıllar boyunca yardımcı olacak bir
sürü insan tanıdınız, onlarla
bağlantı kurdunuz. Ve hayat boyunca yanınızdan
ayrılmayacak bir kelimeyle
güçlü bir ilişkiniz oldu burada:
Terapi.
Bunların hepsi güzel şeyler. Ama gerçekte, o
kurduğunuz arkadaşlık
bağlantılarına fena halde ihtiyacınız olacak. O
çalışma alışkanlığına ve
'terapi'ye de ihtiyaç duyacaksınız hayat boyu.
İhtiyacınız olacak, çünkü
üniversiteyi terk etmediniz. Dolayısıyla asla
dünyanın en zengin insanları
arasına katılamayacaksınız. Elbette, belki de
listeye 10 ya da 11. sıradan,
Microsoft yöneticisi Steve Ballmer gibi,
girebilirsiniz. Ama herhalde onun
kimin için çalıştığını söylememe gerek yok,
değil mi? Sadece kayda geçsin
diye söylüyorum, o da zaten master sınıfından
terk. Biraz geç kalmış anlayacağınız.
Son olarak, herhalde bazılarınız ya da umarım bu
konuşmadan sonra çoğunuz
kendi kendinize soruyorsunuz: 'Yapabileceğim bir
şey var mı? Bir umudum var mı?'
Maalesef hayır. Çok geç kaldınız. İçinize çok
şey dolduruldu, siz onlara
bakıp çok şey bildiğinizi sanıyorsunuz. Artık 19
yaşında değilsiniz.
Eveeet, şimdi gerçekten çok kızdınız. Bu
anlaşılabilir bir şey. Belki de
şu an, size bir umut ışığı vermenin, bir çıkış yolu
göstermenin tam zamanıdır.
Hayır, 2000 mezunları size değil. Siz
kaybettiniz. Sizi, yılda 200 bin
dolarlık komik maaş çeklerinizle baş başa
bırakıyorum. Üstelik o maaş
çekinin üstünde sizden birkaç yıl önce okulu
terk etmiş birinin imzası olacağını söyleyerek.
Öğütlerim size değil daha alt sınıfta okuyanlara.
Size söylüyorum: Hemen ayrılın. Daha güçlü söyleyemem:
Ayrılın. Hemen toplayın eşyalarınızı ve
fikirlerinizi ve bir daha geri
dönmeyin. Terk edin. Her şeye yeniden başlayın.
Size söyleyebileceğim
tek şey, o başınızdaki kepler ve kıyafetin sizi
aynen şu güvenlik görevlilerinin
beni kürsüden aşağı çektiği gibi aşağı
çektiği..."



Larry Ellison (Oracle CEO) graduation speech at Yale :


A speech Larry Ellison (Oracle CEO) gave at Yale University to the Graduating class of 2000. What follows is a transcript of the speech delivered by Ellison at Yale University last month:

"Graduates of Yale University, I apologize if you have endured this type of prologue before, but I want you to do something for me. Please, take a good look around you. Look at the classmate on your left. Look at the classmate on your right. Now, consider this: five years from now, 10 years from now, even 30 thirty years from now, odds are the person on your left is going to be a loser. The person on your right, meanwhile, will also be a loser. And you, in the middle? What can you expect? Loser. Loserhood. Loser Cum Laude.

In fact, as I look out before me today, I don't see a thousand hopes for a bright tomorrow. I don't see a thousand future leaders in a thousand industries. I see a thousand losers. You're upset. That's understandable.

After all, how can I, Lawrence "Larry" Ellison, college dropout, have the audacity to spout such heresy to the graduating class of one of the nation's most prestigious institutions? I'll tell you why. Because I, Lawrence "Larry" Ellison, second richest man on the planet, am a college dropout, and you are not. Because Bill Gates, richest man on the planet-for now anyway-is a college dropout, and you are not. Because Paul Allen, the third richest man on the planet, dropped out of college, and you did not. And for good measure, because Michael Dell, No. 9 on the list and moving up fast, is a college dropout, and you, yet again, are not.

Hmm... you're very upset. That's understandable. So let me stroke your egos for a moment by pointing out, quite sincerely, that your diplomas were not attained in vain. Most of you, I imagine, have spent four to five years here, and in many ways what you've learned and endured will serve you well in the years ahead. You've established good work habits. You've established a network of people that will help you down the road. And you've established what will be lifelong relationships with the word "therapy." All that of is good. For in truth, you will need that network. You will need those strong work habits.

You will need that therapy. You will need them because you didn't drop out, and so you will never be among the richest people in the world. Oh sure, you may, perhaps, work your way up to #10 or #11, like Steve Ballmer. But then, I don't have to tell you who he really works for, do I?

And for the record, he dropped out of grad school. Bit of a late bloomer.

Finally, I realize that many of you, and hopefully by now most of you, are wondering, "Is there anything I can do? Is there any hope for me at all?" Actually, no. It's too late. You've absorbed too much, think you know too much. You're not 19 anymore. You have a built-in cap, and I'm not referring to the mortarboards on your heads.

Hmm... you're really very upset. That's understandable.

So perhaps this would be a good time to bring up the silver lining. Not for you, Class of '00. You are a write-off, so I'll let you slink off to your pathetic $200,000-a-year jobs, where your checks will be signed by former classmates who dropped out two years ago.

Instead, I want to give hope to any underclassmen here today. I say to you, and I can't stress this enough:

LEAVE. Pack your things and your ideas and don't come back. Drop out. Start up. For I can tell you that a cap and gown will keep you down just as surely as these security guards dragging me off this stage are keeping me dow..."

(At this point The Oracle CEO was ushered off stage.)

Salı, Ekim 17, 2006

Ben Senden Sonra Düş Oldum

Ne demeli? ...

Nasıl anlatmalı? ...

Ne yazmalı bu dar ve parlak yüzeye? ...

Sıradan bir yalnızlık benimkisi...

Kiminkinden farkı var? ...

Kelimelerden cümle kurma yeteneğim,

benim yalnızlığımı sadece belgelenmiş bir 'anı' yapar...

Herkesinki gibi bir yalnızlık bu...

Yangın yerinde hareket edememek gibi...

Hiçbir teselliye boyun eğmeyen...

Laftan, sözden anlamayan bir yalnızlık bu da...

Asi... Onurlu... Ümitsiz...

Hiç kimseninkinden farkı yok...

Sabah ezanından hemen sonra...

Durduk yere arabanın camını açıp...

İstanbul'un tam ortasında, sesim kısılasıya geceye O'nu bağırmak...

'Seni seviyorum'u öfkeye dönüştürmek...

Bu koca kente O'nu haykırmak...

Dudaklarımın önce titremesi...

Sonra gözlerimin dolması...

En fazla ağlamak ıslak caddelere...

Elimin ayağıma dolaşması...

Salaklaşmak...

Farklı mı yapar benim yalnızlığımı? ...

Duysaydı... Belki...

Duymadı... Duyulmadı...

Diğer yalnızlıklar gibi benimkisi de...

Duyulmayan... Görülmeyen... Bilinmeyen... Umursanmayan...

Sıradan bir yalnızlık...

Bir adım yaklaştıkça, bir 'kadın' daha uzaklaşan...

Bir kadın uzaklaştıkça, bir 'adam' daha küçülen yalnızlık bu da': ..

You Might Be A Blogoholic If…

Signs of Blogoholism. You know you’re a blogoholic if:

1. You constantly check your stats, technorati rank & links before you eat breakfast and before you go to sleep
2. You work on your next blog post while you’re in the shower, at work, talking to family members or with your significant other when you should really be focused on something else
3. You go on blog posting binges and still feel the need to post just one more
4. You have done an all-nighter as if you were in college finishing a term paper
5. You tell people you just met “I have a blog”
6. You have the skin color of a corpse
7. You would rather comment on blogs than talk to people face to face
8. You consider any story, idea or photo bloggable
9. You visit everyone on your blogroll at least once a day
10. You have 50 blog posts saved as drafts, none of which are finished
11. You have a significant other that no longer talks to you in person, rather by commenting on your blog.
12. Your newborns first word is “blog”
13. You are writing a blog post such as this one on a Saturday night rather than enjoying a night on the town
14. Your children find out what you are doing by reading your blog
15. You feel lost when your internet service goes down
16. You try to recruit friends and family to blog
17. You adamantly say I am not a blogaholic! I am not a blogaholic! I am not a blogaholic!
18. You do want to be with your family, but want to multi task, post while you are with them
19. FACT: You have stories on your blog, your children haven’t heard
20. You feel sort of empty inside, let down and sad when a favorite blog does not post for a day or two.
21. You get overly excited when a “Famous” Blogger invites you to comment or COMMENTS on YOUR Blog!!
22. You plan your vacations around blogging. If no wireless internet access, then no vacation. That rules out some cruise ships, all national park lodges and most foreign countries.
23. You’re biggest problem with moving into a new home is that you have to wait a few days for the cable man to show up and install a high speed connection!
24. A weekend without access to the internet means that there are over 2000 unread posts in your feed reader! (no kidding, I’m looking at 2794 unread entries right now!)
25. You have more than one blog!

OK fellow bloggers, let’s hear it…we need a TOP 3O LIST. What makes you a blogoholic?




by : http://blog.sellsiusrealestate.com/

Pazar, Ekim 15, 2006

...

smyrna
Yaşıyor uzaktaysam senden, bilki seni hiç unutmadım,

Ölüm değilse bizi ayıran,yazık olmuş hata yapmışız…

Senden yada benden ne farkeder şeytana uymuş aşkı yakmışız…

Adımı söylemezdin bana seslenirken,aşk derdin aşkım derdin…

Her aşk dediğinde beni kendine daha da aşık ederdin…

Buluştuğumuz anları hatırlıyorum,güller açardı gönlümde sen gelirken…

3-5 saat bile ayrılsak senle,yapraklarım dökülürdü sen giderken…

Yanyana duran iki yıldızdık sana göre…

En parlak en güzeli olan bendim,gökyüzündeki yıldızındım senin…

Fırtınalarda saklanıp korunduğun liman olduğumu söylerdin…

Ömrünün sonuna kadar beni seveceğine…

Kalbini kalbime kelepçeleyip anahtarını okyanusa attığını eklerdin…

Benim için kıyamet seni kaybettiğim gün demekti…

Ruhumda sakladığım en değerli hazinemdin,sonsuza kadarda saklıycam…

Yokluğumda sen nasıl olursun hayal ettiğimde,seni mutlu çok mutlu görüyorum…

Çünkü hep öyle ol istedim…

Hatta…hatta belki yeni aşklar tanırsın,tanı zaten herşeyin güzeli senin olmalı…

Aynı şeyi isteme benden yerine kimseyi koyamam ki…

Ben kimseyi ama kimseyi seni sevdiğim gibi sevmedim ki…

Sen bana aşk dedin bizi kirletemem ki…

Bazı şarkılar vardı birlikte sevdiğimiz,senin bana benim sana söylediğim…

Onlardan bir yada benzerini duyarsan,beni anımsar gülümsersin…

Ben mi?ben hiç unutmuycam ki…

Okyanusa attığın anahtarı biri bulurda bizi bizden çözer diye…

Daha iyisini yaptım …seni kalbime kazıdım her atışında hatırlamak için…

Yaşıyor ama uzaktaysak birbirimizden bilki seni hiç unutmadım…

Ölüm değilse bizi ayıran yazık olmuş hata yapmışız…

Eğer ölümse bu ayrılığın sebebi ve…

Bensem önce giden bu alemden kederlenme çok …

Tıpkı benden istediğin gibi kendine sahip çık…

Bensem kalan geride zaten sen hep göreceksin…

Ben kimseyi ama kimseyi seni sevdiğim gibi sevememki…

Sen bana aşk dedin bizi kirletemeki…

Nazan Öncel - Aşkim baksana bana

Nazan Öncel
bot mu giyerdin kot mu giyerdin
siyah kazaklarını mı çok severdin
gecce mi gezerdin hazır mı yerdin unuttum
pot mu kırardın kalp mi kırardın
taş mı atardın kuş mu tutardın
düşünceli miydin bananeci miydin unuttum
yalandan kim ölmüş ki
yolundan kim dönmüş ki
elimden kim tutmuş ki bak aslında
hiç iyi değilim ben
ölsem bir kurtulsam ben
kısmetsiz kediyim sanki
aşkım baksana bana aşkım
aşkım ağlarım ama aşkım
yat kalk hep beni düşün yat kalk hep beni
yat kalk hep beni düşün yat kalk hep beni
aşkım baksana bana aşkım
yat kalk hep beni düşün ooo nerde
postal aldım giymedin
göbek yaptım görmedin
sordum cevap vermedin ya ya
fransız kaldın bana
yabancı olduk sonra
bir ihtimal sevmedin ya ya
aşkım baksana bana
aşkım
aşkım ağlarım ama
aşkım
yat kalk hep beni düşün yat kalk hep beni
yat kalk hep beni düşün
aşkım baksana bana
aşkım
yat kalk hep beni düşün ooo nerde
dünyayı kurtaran adam nerde