Cuma, Haziran 30, 2006

SMYRNA'YA DAİR
Ey Smyrna! Sen, en güzel amazon kadını!Göğsünü örten o sırma saçlarındı aklımı başımdan alan.Ey Smyrna! Beşbin yıllık yorgun kadın.Yirmi üç yıl önce bu ihtiyar doğduğunda Nasıl da aşık ettin onu kendine?O ihtiyar ki hep seni sever,Hep senle olmak ister.Senin de ondan başkasını sevmeni istemez.Ama seni sevenlere de ses etmez.Lakin böyle güzelliğe aşık olmayan ya delidir ya da kör. Ey Smyrna! Kendini beşbin yıllık bir ihtiyar sanma sakın.düştüğün, yorulduğun zamanlar oldu biliyorum Ama sen hiç pes etmedin, hep galip çıktın sonunda.Duydum ki o güzelim körfezinde balıklar yeniden can bulmuş.Güneş doğarken başka bir arzuyla doğar olmuş,Batarkense senden ayrılmanın hüznünü taşır olmuş üstünde.Ey Smyrna! Güzeller güzeli! Pasaportta nargilemi fokurdatıp,Güneşin senden ayrılmanın hüznüyle gözyaşı döküşünü izlerken,Diyorum ki sana : Nice beşbin yıllara!… ...............................................................
EGE'NİN ŞEREFİNE
Hey Yorgos!
Bak hele biraz buraya.
Buraya, benden tarafa dön yüzünü.
Biliyorum gurbet eldesin.
Bizim buralar senin,
Sizin oralar bizim değil mi?
O zaman vur bre Yorgos!
Hepimiz aynı ananın çocukları değil miyiz?
Biz değil miyiz,
Balıkların seviştiği o güzelim Ege’nin çocukarı?
O zaman vur bre Yorgos!
Sirtakinin, zeybetikonun eşliğinde vur.
Siz uzo dersiniz,
Bizimkiler rakı der o merete.
Ama söyle Allahaşkına bre Yorgos,
Aslansütü değil midir Ege’yi cennete çeviren?
O zaman vur bre Yorgos!
Vur, vur, vur şu kadehi de,
Dibine gelelim şişelerin.
Anamız Ege’nin şerefine,
Vur bre Yorgos vur!

Hiç yorum yok: