İnsanoğlunun karakteri mi değişiyor yıllar geçtikçe yoksa biz insanlar farketmeden
yapımızı mı değiştiriyoruz gökdelenler ve teknoloji dolu dünyada.Eskiden esnaf kapısı
açık gidermiş gideceği yere sonra dönermiş bir iğne yer değiştirmezmiş dükkanında
hırsız girmezmiş; insanlar uzaklara giderken ya da savaşa uğurlarken sevdiklerini
şimdiki gibi elektronik donanım,cep telefonu yokmuş birbirlerine düşüncelerinde
güvenirlermiş,inanırlarmış ve beklerlermiş.Şimdilerde sürekli takipteyiz birbirimizi
yine de güvenmiyoruz.
Eskiden bayramlarda dargınlar barışırdı,bayramlara tatil göözüyle değilde
toplu aile yemekleri gözüyle bakardık,insanlar birbirlerine yaklaşırlardı böyle
dönemlerde.Nerede olurlarsa olsunlar gelirlerdi birbirlerini görmeye.
Ve biz belli yaşa kadar oyuncaklarla oynardık.Çocuk çocukluğunu yaşamalı.Belki
de yaşamın en güzel yılları sıfır sorumluluk ve üzüntülerin,mutlulukların anlık
değişiyor çocuklukta anı yaşıyorsun.Ve insan hayatındaki en dürüst dönem.Bir şeyleri
saklama gizleme kaygın yok.Özün sözün bir.Bazı gaflarından sonra insanların sana
kaş göz yaptığını ve eve gidince kızdıklarını görüyorsun o kadar.Yaptığın her hata
tolere edilebilir.Dünya senin için oyuncaklardan,şekerlemelerden ve ailenden ibaret.
Zaman öyle çabuk ilerliyor ki 20li yaşlarda bir bakıyorsun yaşlanmışsın.Bu
sebebple yaşamda her anı yaşamak gerek.Çocukken çocuk olmak,gençken genç yaşlıyken
yaşlı.Ne geriden ne de ileriden anı yaşamak lazım.
Sen büyüklük göster yaşa içinde kendine yapılan her şeyi affet.Zaten sana zarar
veren ve üzenler affetmeyecek yaptıklarını sen ikinci gardiyan olma.Kötülüğe
kötülükle cevap vermek yerine.Bırak olduğu gibi kalsın.Sen yoluna devam et.Birine
verilecek en büyük acı Onu yok saymaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder