Salı, Mayıs 02, 2006


İSTANBUL’U DİNLİYORUM
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Kuşlar geçiyor,
derkenYükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda
Bir kadının suya değiyor ayakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Serin serin Kapalıçarsı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Los kayıkhaneleriyle bir yalı
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Bir yosma geçiyor kaldırımdan
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere
Bir gül olmalı
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vurusundan anlıyorum
İstanbul'u dinliyorum.

Pazartesi, Mayıs 01, 2006


Firari bir serüven benimkisi
Yurdu yok kimliği sınır bozgunu
Öyle bir yürek ki deli mi deli
Hazan mevsimlerde sular yorgunu
Dağları isterim firarlarıma
Yüzüme yel değse fırtına olur
Ateşler taşırım sevdalarıma
Sözüm yemin olsa özüm aşk olur
Düşlerin kanarsa benden sonra
Çocuk haylazlığımı al sen koynuna
Şarkıların rengine yağmur yağarsa
Salma gözlerini uçurumlara
Dağları isterim firarlarıma
Yüzüme yel değse fırtına olur
Ateşler taşırım sevdalarıma
Sözüm yemin olsa özüm aşk olur
Ey esmer hüznünü hicrandan besleyen sevgili
Kendini bana beni yollara sürgün etmeden
bil kiMavi düşlerine sardığın o acar delikanlı
Seni ve aşkını zehir bir yürekle kuşandı
Ama gün olurda umutlarda yenilirse kalleş bir kurşuna
Birlik olup büyüttüğümüz ışıkları söner sanma
Ve unutma gülüşü yaralım
O uslanmaz inadın yarısı sen diğeri ben olduktan sonra
Serüvencin seni nasıl olsa nerede olsa bulur

Pazar, Nisan 30, 2006

ADALI VE BEN



Adalı Ve Ben

ADALI VE BEN
Adalı’nın alnına yazmışlar denizi
Sonra çizgi çizgi kesmişler,
Gömleğine dikmişler Adalı’nın.
Adalı’nın kentte durumu yaman..
Gömleğim deniz diyor
Sorunca Ama içki başına vuruyor,
zaman zaman Direniyor Adalı;
Tam kafayı bulunca
Ben sarhoş olmam
Benim her şeyim deniz diyor,
Boyuna adadan söz ediyor.
Takılıyorum,
Adalı diyorum,
sevgilin de mi deniz
Sen ondan haber ver..
Susuyor dik dik bakıyor
bana
Adalı beni sever,
Adalı bana küfür etmez.
. Adalı diyorum boş ver
Bir başka yere diyorum gidip içelim bu gece..
İnsan sevdiği sürece Uykusu gelmez.
Dalıyoruz bir gecenin içine..
Adalı bi sözümü iki etmez.

Özdemir Asaf

Aşkta Yarın Yoktur Sevgili

Şeydaaaaaaaaaaaaaaaa
Aşkta Yarın Yoktur Sevgili

Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili.
O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir ve
içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur.
Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar.
Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler,
randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur.
Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir
başka ışığa teslim olur...

Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru
değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru
işlemeye başlar. İnsan korkusuz olur,
daha derinden anlamaya başlar, bilgeleşir.
Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü
çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem
dışındadır dünyanın, hem de ta ortasında.

Hindistan’da Ganj Nehri’nin kıyısında yakılan
yoksul adamın hissettikleri de onunladır,
yitirdikleri de... New York’ta, bir sokakta,
kartondan kulübesinde yaşayan kadının
çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona
emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık
içindedir yine de...

Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi
yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o
yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı
hakikatlere daha yakınızdır, inan...

Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil,
yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk
gençliğimde, o yoğun âşık olduğum yıllarda,
gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla
bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları
dolaşır, insanları uykularından uyandırmak
isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla
uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...

Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden
o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz
insanların çocuklukları da... Oradan üvey
anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer.
Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da
eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...

İnsan bazen nedensiz yere umutsuzluğa kapılır.
Kimselere veremez sevgisini, kimselere kendini
anlatamaz, evlere kapanır... Bazen denizler,
kıyılar çeker insanı. İnsan bu kapılmayı
anlayamaz, oysa çok eski bir yerde
yaşanmasından korkulup vazgeçilmez
aşkların sızısıdır bu. Bu sızı, bu yenilgi
mevsimlerle yıllarla devredilir başka
insanlara... Bir insanın yaptığı bir hatanın
tüm insanlara yayılması gibi...

İşte şimdi biz de sevgili, ya olmadık
zamanlarda umutsuzluğa kapılıp, soluğu
evlerde alacağız, ya da denizler, kıyılar
çekecek bizi. Nasıl biz başkalarının
korkaklığını taşıyorsak, başkaları da
bizim korkaklığımızı taşıyacak, yenilgimizi,
umutsuzluğumuzu...

Birazdan sabah olacak... Para, tarifeler,
beklentiler, randevular, taksitler, iş,
anneler ve korkular başlayacak... Bunlar
varsa ve bizim için geçerliyse aşk yoktur
ve hiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım...

Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı
unutmaya çalış. Aşk bize güvenip verdiği
büyüsünü, sırlarını, cesaretini, bilgeliğini
ve o ilkel, o yaban ağrısını geri alacak.
Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek, sonra geçecek...

Hadi, oyalanma birazdan yarın olacak...

Aşkta yarın yoktur sevgili...
Naviiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiid

No man or woman is worth your tears.

The only one who is, will never make you cry.

If you love someone, put their name in a circle,

instead of a heart.

Hearts can break, but circles go on forever.

Everyone hears what you say. Friends listen to

what you say.

Best friends listen to what you don't .

If all my friends were to jump off a bridge,

I wouldn't jump with them.
I'd be at the bottom to catch them.

Don't frown, because you never know

who's falling in love with your smile !

It takes a minute to have a crush on someone,

an hour to
like someone and a day to love someone---
but it takes a lifetime to forget someone.

"If you judge people, you have no time to

love them."- Mother Teresa